Hüseyin
ASLAN
Şehit Düştüğü
Tarih: 4 Ağustos 1994
Şehit
Düştüğü Yer: İstanbul Bağcılar
Doğduğu Tarih: 1972
Doğduğu Yer: Sivas Zara
Mezar Yeri: Sarıgazi Mezarlığı, İstanbul
Hüseyin
ASLAN, Güner ŞAR ve Özlem KILIÇ, İstanbul Bağcılar’da kuşatıldıkları üste tam 6 saat boyunca
sloganlarıyla, tililileriyle, silahlarıyla
direndiler. Kanlarının son damlalarıyla umudun adını evin duvarlarına
nakşederek şehit düştüler.
HÜSEYİN
ASLAN, Kürt milliyetinden, yoksul bir emekçi ailesinin çocuğudur. Muhasebecilik,
soğuk demircilik, pazarlamacılık gibi bir
çok işte çalışarak yaşamını kazanmıştır.
1990'da Devrimci Gençlik ile
tanıştı. Kısa süreli Devrimci Gençlik içindeki faaliyetlerinden sonra 1991'de
İstanbul'da Mahalli bir birimin sorumluluğuna getirildi. 1993 Ocağında Milis
Komutanı oldu. Ve iki Mahallenin sorumluluğunu sürdürdü.
O, kitleler içerisinde gece,
gündüz koştururken komutanlığını yaptığı Milisi daha işlevli hale getirmek için
çırpınırken darbe ihanetini öğrendi. O'nun için tartışılacak bir şey yoktu.
Darbe ihanetti, ihanet edenler cezasız kalmamalıydı... Darbeciliğin tasfiye
edilmesi ve saflarımızda darbeciliğin kavranması için tüm enerjisiyle çalıştı.
Siyasi olarak her gün biraz daha
gelişiyordu. Devrimci bir örgüte sahip olmanın gücünü ve O'nu kaybetmenin ne
demek olduğunu bilince çıkarıyordu. Örgüt iç ve dış düşmanlara karşı korunmalıydı.
Şöyle diyordu "...hareket benim ailem, herşeyimdir. Gerçek dostluğu öğretti. Hareket benim hayatım,
yaşamamın en büyük nedenidir. Yoldaşlarımı, hareketimi kendi öz ailemden daha
çok seviyorum."
1993 yazında Silahlı Devrimci
Birlikler üyesi olurken düzenle tüm köprülerini atmış, vatanı ve halkı için
ölmeye ve öldürmeye hazırdı. Bir süre sonra birliğin komutan yardımcılığına
atandı. Örgütümüzün, darbeci hainler tarafından bir çok
olanak ve değerlerinin tahrip edildiği, sancılı bir süreçte olanaksızlıklar
içerisinde bir çok eylemin içinde yer aldı, yönetti. Birlik komutanlığına
atandığında geçici olarak aktif faaliyetlerini durdurma emrini almışlardı. Bir
savaşçı için yoldaşları ve halkı katledilirken susmak zordu.
Beklediler.
Düşmandan hesap soracakları,
intikam alacakları günü beklediler.
İşte Bağcılar Direniş Destanı bu
süreçte yaratıldı. Bu destanın komutanı Hüseyin Arslan'dır.
O, düşman güçlerinin kuşatmasını
gördüğünde, Güner ve Özlem yoldaşlarıyla birlikte
düşmana kurşun yağdırırken bir elinde özgürlüğün, emeğin, Devrimci Sol'un bayrağını
dalgalandırıyordu.
Bayrak
Bağcılarda dalgalanmalıydı.
Çünkü
O, Halkın Kurtuluş Bayrağıydı.
Düşman ağır silahları ve
bombalarıyla üsse saldırırken Kurtuluş Bayrağı daha da yükselmeliydi. Saat 00:4'de Bayrağı üssün penceresine astı. Zafer işareti yapıp
geri dönerken vuruldu.
Vurulduğunda "Bayrağımız
Ülkenin Her Tarafında Dalgalanacak" sözüne sadık kalıp görevini yerine
getirmenin huzuru içindeydi.
Mutluydu...
Bayrak dalgalanıyordu.
Son nefesine kadar vatanı ve
halkı için savaşmış ve şehit düşmüştü.
Ama Hüseyinler tükenmezdi.
Annesi cenazesinde şöyle diyordu:
"Eğer üç kişi onlarca polisle 6-7
saat süreyle çarpışmışsa ben böyle bir evlat dünyaya getirmekten gurur duyarım..."
Emperyalizme ve faşizme karşı
savaşacak binlerce Hüseyin vardı... Ve anneler onbinlercesini
doğuracak, oğullarını, kızlarını vatanları için, onurları için, insanca yaşamak
için büyüteceklerdi
(Yukarıdaki özgeçmiş, Devrimci Sol'un Bağcılar Direnişi üzerine
yaptığı 8 Ağustos 1994 tarihli, 73 No'lu açıklamadan
alınmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Hüseyin
Aslan’ı Anlatıyor: